Ailede Mutluluk

Tartışmasız evlilik sağlıklı değildir.

Aile içinde tartışmanın yokluğu iyi bir iletişimin varlığına değil kötü bir iletişimin varlığına delalettir. Tartışmalar düdüklü tencerenin düdüğüne benzer. Rahatsız eder ses çıkartır ama olmazsa da tencerenin patlamasına sebep olur.

–      Her aile tek ve özeldir. Benzer gibi görünse de gerek aileyi oluşturan her ferdin farklılığından gerek onların dünyaya bakış farklılığından gerekse çevrenin özelliklerinden farklar ortaya çıkar.

Aile terapilerinde bayı dinlesen o kendince haklı bayanı dinlesen o kendince haklı görünüyor.

–      Terapistin görevi danışanlara yeni bakış açıları kazandırmaktır danışan mevcut bakış açısıyla problemi göremiyordur.

–      Her indsanın kör noktası vardır. Bu kör nokta bizim kendimiz hakkında bilmediğimiz olumsuz kişilik özelliklerimizden oluşur.  Özellikle düşmanlarımızla ytartışırken bu kör noktalarımızı gçreme fırsatımız olur. Bu nedenle tartışmalara açık olmamız llazımdır düşmanlarımızın söylediklerine kulak vermeliyiz.

–      Evlilikte bahçivan yada heykeltıraş olmamaya dikkat etmek lazımdır eğer eşlerden biri bahçivan olursa sürekli diğerini değiştirmeye çalışır. Buda uzun vadede mutsuzluğa sebep olur.

–      Evlilikte farklılığın olması tek başına uyumsuzluk sebebi olamaz. Her evlilikte farklılıklar bilirli bir yere kadar tölere edilir. Eğer farklılıklara tölerans sağlanmazsa evliliğin devamı tehlikeye girer.

–      Bazı kişilik tipleri evliliğe uygun değildirler bunlarla evlenmek riske girmektir. Bu insanların  problemli olmalarını sosyal çevredeki uyumlarına bakarak ta kestirebilirsiniz.

–      Her ne kadar kadın için eşinin ekonomik güçü ve sosyal prestiji önemli olsada kadının mutluluğu ve evlilikten sağladığı doyum daha ziyade eşler arasındaki duygusal ilişkinin nitelikli olmasına bağlıdır. Kadınlar duyguya ve anlayışa değer verirler.

 

Toplumsal değerler mutlu evliliği ekonomik kaygının olmadığı tek çocuğun bulunduğu evlilik olarak yorumluyor.

–      Halbuki mutlu evlilik için değer yargılarını anlamaya çalışmak lazım çünkü: farklılıkların ve görüş farklarının kaynağı değer yargılarında yatar. Eğer ortada bir problem var ve her fert bu probleme kendi perspektifinden bekmaya inat etmişse gizliden gizliye farklı şeylere değerveriyorlardır.

ALDATMA:

Toplumda öyle bir yanlış inanış vardır ki “her erkek aldatır”. Bu yanlış inanış bayanların her an aldatılma korkusu duymalarına ve paranoitleşmelerine sebep olur.

Şunu unutmamak lazım ki ladatan her erkek aynı değildir. Erkeler değişik sebeplerden dolayı aldatırlar

  1. Fiziksel çekime kapıldığından aldatır. Erkek şehvani duygulara kolay kapılır ve kadınlara bakışının temel noktası cinselliktir. Bir anlık heyecan için aldatır
  2. Kimileri uzun vadeli bir ilişki yaşamakta sıkıntı çektiklerinden aldatırlar. Bu tip insanlar kurdukları ilişkilerde güven ve bağlılık sağlayamazlar.
  3. Evlilik ilişkilerinde mutsuz olanlar yeterli duygusal doyum sağlayamayanlar  mutluluk ve duygusal tatmin  için aldatırlar.
  4. Kimileri de bir bayanın kışkırtma ve tahriklerine kapılarak aldatır.

Unutulmamalıdır ki bir kere aldatan çoğunlukla bir daha aldatacaktır.Aldatmanın kadın üzerinde ki tesiri ilk önce red etmeyle kendini belli eder. Hiçbir kadın aldatılmayı kabul edemez. Lakin her kadın aldatıldığını sezer.

Aldatma konusunda ÇÖZÜM kadının bireyselliğine daha fazla özen göstermesindedir demişler…

–      Türk toplumunda kadın evliliğin polisi, koruyucusu, kollayıcısı ve devamı için en çok çaba sarfeden olmuştur. Bu arada kadın kendini ihmal ettiğinden evlilikte sorunlar yaşanır erkek aldatır. Kadınlar kendi bireyselliğine daha fazla özen göstermelidirler.

–      Evlilik tıpkı bir yemeğe benzer malzemeler iyi de olsa sürekli takip etmek gerekir. Evlilik ilişkisi sürekli yatırım ister.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir